بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَهُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَم مَّنۡ خَلَقۡنَآۚ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّن طِينٖ لَّازِبِۭ ١١

Şimdi sor onlara yaradılışca kendileri mi daha çetin yoksa bizim yarattıklarımız mı? Biz kendilerini bir cıvık çamurdan yarattık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

بَلۡ عَجِبۡتَ وَيَسۡخَرُونَ ١٢

Fakat sen taaccüb ettin onlar eğleniyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا ذُكِّرُواْ لَا يَذۡكُرُونَ ١٣

İhtar edildiklerinde de düşünmüyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا رَأَوۡاْ ءَايَةٗ يَسۡتَسۡخِرُونَ ١٤

Bir mucize gördükleri vakit de eğlence yerine tutuyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٌ ١٥

Ve, bu, diyorlar başka bir şey değil, apaçık bir sihir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ ١٦

Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz vakit mı? biz mi ba'solunacakmışız?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ ١٧

Evvelki atalarımız da mı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُلۡ نَعَمۡ وَأَنتُمۡ دَٰخِرُونَ ١٨

De ki: evet, hem siz çok hor, hakîr olarak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ فَإِذَا هُمۡ يَنظُرُونَ ١٩

Çünkü o bir zorlu kumandadan ibarettir derhal gözleri açılıverir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا هَٰذَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ ٢٠

Eyvah bizlere derler bu o din günü.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ٢١

Bu işte o sizin yalan dediğiniz fasıl günü.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu